Birinci Dünya Harbi daha birinci yılını doldurmadan kazanılan bu zafer ve zaferi izleyen kara muharebelerinde Türk ordusunun sağladığı üstün başarı harbin akışını ve sonucunu etkilemiş, yerli yabancı bütün askeri tarihçilerin halen üzerinde önemle durdukları bir konu olmuştur.
Çanakkale, yedi düvele meydan okuyan, dönemin en modern ordularını dize getiren, tarihin akışını değiştiren ecdadımızın yazdığı şanlı bir destandır.
Bu şanlı destanımızda askerlerimiz yoktan var olmuş, adeta küllerinden yeniden doğmuştur. Çanakkale Zaferi, bundan 106 yıl önce vatan toprağını işgal etmek isteyen düşmana Türk milletinin zorlu şartlarda verdiği eşsiz bir mücadele ve kahramanlık destanıdır. Vatanın, milletin bekası için gözlerini kırpmadan, canlarını feda etmeyi göze alan yüzbinlerce kahraman, göz kamaştıran mücadeleleriyle “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşetmişlerdir. Kardeşliğin, dayanışmanın, muhabbetin birliğin ve beraberliğin en çarpıcı örneklerinin yaşandığı savaş meydanında imanımız, inancımız ve fedakarlığımız milletimizi zafere taşımıştır. Tüm olumsuz koşullara rağmen, iman, azim ve vatan sevgisiyle kazanılan bu zafer, İstiklal Harbimizi de zafere ulaştıracak mücadeleci ruhun güçlenmesine vesile olmuştur.
Önümüzdeki süreçte de birlik ve dayanışma içinde, aynı kararlılıkla ülkemize, istiklal ve istikbalimize sahip çıkacağımıza inancım tamdır. Bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya, yükseltmeye çabalayacağız.
Bu düşüncelerle Çanakkale Zaferinin yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Gününde bu toprakları bize mukaddes bir vatan emanet eden tüm şehitlerimizi başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Yaşar ERCAN