İNSAN HAKLARIYLA İLGİLİ ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

1.Birleşmiş Milletler Örgütü (United Nations)

Dünya barışı ve sosyal gelişim çalışmalarını sürdürmek üzere bağımsız devletleri bir araya getiren tek uluslararası teşkilattır. Birleşmiş Milletler, kurucusu devletler olarak adlandırılan 51 ülke tarafından, 24 Ekim 1945 tarihinde oluşturulmuştur. 
Birleşmiş Milletler Örgütü, evrensel bir uluslararası örgüt olarak kuruluş amacına da bağlı şekilde insan haklarında önemli bir aktördür. Birleşmiş Milletler Şartı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletlerin yayınladığı diğer uluslararası belgelerin, insan haklarında norm oluşturmada ve standartların belirlenmesinde önemli rolü olmuştur. Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu tüm bu belgeler bireylerin uluslararası insan hakları ajandalarının oluşmasında etkili olmuştur. Bu standartların oluşturulmasından sonra bu standartlara uyumun izlenmesi, hakları ihlal edilen bireylerin veya birey gruplarının şikayetlerinin alınabilmesi ve devletlerin uygulamalarının denetlenebilmesi için çeşitli organlar ve izleme araçları oluşturulmuştur (Margaret ve Karen, 2000). 
İnsan hakları ihlalleri karşısında önemli yaptırım mekanizmaları da geliştirilmiştir. Birleşmiş Milletler Örgütü insan haklarının ihlal edilmesi ile barış ve güvenliğin tehlikeye düşeceğine inandığı için Güvenlik Konseyi kararları ile ekonomik ve askeri yaptırım uygulamaktadır (Buergental, 1995; Kaya, 2008).

 
2.Avrupa Konseyi (Council of Europe)

Avrupa Konseyi kurulduğu 1949 yılından beri Avrupa’da bütünlüğün, demokrasinin ve barışın sağlanması ve birey hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlayan önemli bir örgüttür. “Avrupa Konseyinin amacı, ortak mirasları olan ülkü ve ilkeleri korumak ve gerçekleştirmek ve ekonomik ve sosyal ilerlemelerini kolaylaştırmak üyeleri arasında daha güçlü bir işbirliğine ulaşmaktır. Bu amaç; ortak ilgi konusu olan sorunların görüşülmesi, ekonomik, sosyal kültürel, bilimsel, hukuksal ve yönetsel konularla insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması ve daha ileri düzeyde gerçekleşmesi konusunda sözleşmeler ve ortak eylemler yoluyla Konsey organları eliyle izlenir” (Uluslararası Temel İnsan Hakları Belgeleri, 2001). Konsey sisteminin iki yasal enstrümanı önemli insan hakları belgeleridir: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (European Convention of Human Rights) ve Avrupa Sosyal Şartı (European Social Charter). Sözleşme temel medeni ve siyasal hakların belirlenmesini sağlarken, şart önemli bir ekonomik ve sosyal haklar katoloğudur. Her iki belge de uyumu denetlemek için kendi kurumsal yapılarını oluşturmuş durumdadır. Avrupa Konseyi ,Sözleşme ve Şart’ı güncel durumlara uygun hale getirmek için periyodik olarak gözden geçirip, ek protokollerle güncel tutmaya çalışmanın yanı sıra sosyal güvenlik, ekonomik ve kültürel alanlarda başka sözleşmeler de yayınlamıştır (Kaya, 2008). 


3.Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (Organization on Security and Cooperation in Europe)

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, soğuk savaş dönemindeki doğu ve batı arasında bağ olma ve insan hakları ve güvenliğin sağlanması görevini, insan hakları ajandasını belirlemede önemli bir aktör olarak devam ettirmektedir. Bugün Avrupa’da önemli bir rol oynamakta ve pek çok devletin insan hakları politikalarının şekillenmesinde etkili olmaktadır (Kaya, 2008). 
Yasal bir belge, antlaşma olmaktan daha çok siyasal bir belge olma niteliğinde olsa da Helsinki Nihai Senedi önemli insan hakları prensipleri ve denetim mekanizmalarını içermektedir. Taraf devletler için yasal bağlayıcı yükümlülükler yaratmasa da, Helsinki Nihai Senedi altındaki taahhütlerine uymayan bir devlet için yasal yaptırımdan daha çok siyasal yaptırımlar, sonuçlar söz konusu olabilmektedir. Yıllar içinde bu hak ve garantiler katoloğu da değişip, gelişmiştir (Forsythe, 1994; Kaya, 2008). Özellikle Paris Bildirgesi ile yeni hak taahhütleri ve koruma süreçleri oluşturulmuştur. Bugün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı sadece bireysel haklarla ilgilenen bir örgüt durumunda değildir. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünün korunduğu özgür ve demokratik bir Avrupa’nın oluşması için azınlık hakları, hukukun üstünlüğü konuları, demokratik değerler, demokratik seçimler gibi pek çok konuyla ilgilenmektedir. Bu konuda Avrupa’nın ajandasını belirlemekte ve yol haritasını çizmektedir.

 
4.Amerikan Devletleri Örgütü (Organization of American States)

Amerika kıtasında 1948 yılında kurulan bölgesel bir örgüt olan Amerikan Devletleri Örgütü, Amerikalılararası insan hakları sistemi 3 yasal belgeye dayanmaktadır (Buergental, 1995; Kaya, 2008): Amerikan Devletleri Örgütü Şartı, Amerika İnsan Hakları Bildirgesi ve Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi. Bu yazılı metinlerdeki hak ve uyumun izlenmesi için çeşitli kurumsal yapılanmalar oluşturulmuştur. Örneğin; 1959’da Buenos Aires Protokolü ile Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu ve 1978 yılında Amerikalılar Arası İnsan Hakları Divanı kurulmuştur (Buergental, 1995).


5.Afrika Birliği Bölgesel Örgütü (African Union Regional Organization)

Afrika kıtasında Afrika Birliği Bölgesel Örgütü çerçevesinde oluşturulan sistem, 1963’te kurulan Afrika Birliği Örgütüne dayanmaktadır. Örgüt 1981’de Afrika İnsan Hakları Şartını kabul etmiştir. Hak ve görevin uyumunun denetlenmesi için yargısal organ olarak Afrika İnsan Hakları Mahkemesi oluşturulmuştur. Mahkeme bireysel şikayetleri ve devletlerarası şikayetleri kabul etmektedir (Buergental, 1995).


6.Uluslararası Af Örgütü (Amnesty İnternational of Organization)

Uluslararası Af Örgütü, 1961 yılının Mayıs ayında Londrada Avukatlık yapan Peter Beneson’un başlatmış olduğu girişimle kurulmuştur. 1961 yılında kurulan örgütün amacı, tüm dünyada düşüncelerinden dolayı mahkum edilmiş olanların serbest bırakılmasını, tüm siyasal tutukluların açık ve adil biçimde yargılanmasını, işkence ve ölüm cezasının kaldırılmasını sağlamaktadır (Sönmezoğlu, 2012).


7.İnsan Hakları Eylem Merkezi (Human Rights Action Center)

İnsan Hakları Eylem Merkezi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesindeki konular üzerine çalışır. Amacı ise insan hakları ihlallerini durdurmaktır. Bu konudaki faaliyetlerinde sanat ve teknolojiyi kullanarak yeni stratejiler oluşturup geliştirir. Ayrıca diğer insan hakları gruplarının girişimleri ve büyümelerini de destekleyerek ihlallerin önüne geçmek için sağlam adımların atılmasına yardımcı olmaktadır (http://www.tuicakademi.org).


8.İnsan Hakları İzleme Örgütü

İnsan Hakları İzleme Örgütü dünyanın her yerindeki insanların haklarını korumak üzere kurulmuştur. Örgüt, ihlalleri araştırıp ortaya çıkararak bu olaylardan sorumlu kişileri bulup ortaya çıkararak bu olaylarla sorumlu kişileri veya kurumları ihallerden sorumlu tutar.
İhlallere sebep olan devletlere karşı durarak kötü niyetli uygulamalar sona erdirmeye çalışmaktadırlar. İnsan Hakları İzleme Örgütü daha ayrıntılı ve titiz olarak çalışmalarını yürütmektedir. Genel olarak çocukların cinsel istismarı ve küçük yaşta evlilik konusunda kamuoyunun bilinçlendirilmesi yolunda adımlar atmaktadırlar. Bununla birlikte, göçmenler ve mülteciler üzerine yapılan çalışmaları yönlendirmektedir ve ülkelerdeki kültür farklılıkları sebebiyle ortaya çıkan ihlaller alanında yoğunlaşmaktadır. Bölgesel katliamlar da örgütün dikkatini çeken ayrı bir konudur (İnsan hakları, 2017).


9.Sınırları Olmayan İnsan Hakları Örgütü

Sınırları Olmayan İnsan Hakları Örgütü, insan hakları alanında analiz, izleme ve araştırma yapmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeylerde hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi teşvik etmeyi amaç edinmiştir. Pek çok insan hakları savunucusu örgüt gibi, yaptığı faaliyetlerle insan haklarını temel alınarak tüm dünya insanları için güvenilir adil ve eşit bir yaşam biçimi sağlamaktadır (İnsan hakları, 2017).


10.Avrupa Birliği (European Union)

Aralık 1991 yılında Maastricht Zirvesinde kararlaştırılan ve Şubat 1992 yılında imzalanan antlaşmayla Avrupa Birliği kurulmuştur. Maastricht Antlaşması’nın getirdiği kazanımları dört ana başlık altında toplamak mümkündür. Birinci önemli açılım, Avrupa Topluluğu, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) ve Adalet ve İçişleri olmak üzere Avrupa Birliğinin üç sütuna ayrılmasıdır (Oder, 2004). Bu sütunlardan ilki olan Avrupa Topluluğu, Avrupa Ekonomik Topluluğunun yerini almıştır. Daha önceden olduğu gibi ekonomi alanında devletler egemenliklerinin bir kısmını ulus üstü kurumlara devretmeye devam etmektedirler. 
Ulusal ve uluslararası insan hakları güvence sistemleri insan hakları rejimlerinin iki boyutunu oluştururken; günümüzde bu iki boyutun da (anayasal ve uluslararası insan hakları güvencelerin) sınırlarını aşan sui generis bir yapılanma olarak Avrupa Birliği’nin sağladığı insan hakları güvence sisteminden bahsedebiliriz. Avrupa Birliği, hem üye devletlerini hem de bireylerini etkileyecek, ulusal anaysalarının ve uluslararası yükümlülüklerinin üstünde, bağlayıcı düzenlemeler yapabilecek ve üye devletler ve Avrupa Birliği vatandaşları için yasal hak ve yükümlülükler yaratabilecek durumdadır. Yani; bireylerin hak ve özgürlüklerini etkileyecek durumdadır. Bugün bireylerin hakları sadece uyruğunda bulunduğu devletler tarafından değil Avrupa Birliği hukuku tarafından belirlenmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği sahip olduğu ekonomik ve siyasi güç ile insan haklarında uluslararası alanda da etkin bir aktör olmuştur (Forsythe, 2006; Kaya, 2008)


11.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

1948 yılında Lahey’de toplanan Avrupa Kongresinde (Düzenleyen Avrupa Konseyi) temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği durumlara bakacak bir mahkemenin kurulması talep edilmiştir. Komisyon 1955 yılında faaliyete başlamıştır. Türkiye, komisyona başvuru hakkını 28 Ocak 1987 yılında kabul etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru için iç hukuk yollarının bitirilmiş olması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin getirdiği denetim mekanizması, protokoller ile değiştirilmiştir. 1 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe giren 11. Protokol, Sözleşme’nin denetim sistemine köklü bir değişiklik getirmiştir. Bu değişikle, AİHS’nin öngördüğü denetim sistemi tek bir organa, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne” (AİHM) indirgenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin organları; genel kurul, komiteler, daireler ve büyük dairedir.

12.Uluslararası Kızılhaç Komitesi
 

1863 yılında İsviçrede kurulan ve zaman içinde gelişerek çalışmalarını günümüzde de sürdüren bir kuruluştur. Komitenin başlıca uğraş alanı, savaş esirlerinin ve yaralıların korunmasını sağlamaktır. Doğrudan kamuoyu baskısı oluşturmadan, sessizce çalışır. Uluslararası standartlara aykırı bir durum saptadığı zaman, bu konuda düzenlediği raporu doğrudan ilgili devlete verir. Ancak bu devletin raporu kısmen yayınlaması durumunda, raporu tümüyle dünya kamuoyuna açıklar (Karaman Kepenekçi, 2014).


İNSAN HAKLARIYLA İLGİLİ TÜRKİYEDEKİ ÖRGÜTLER

1.İnsan Hakları Derneği (İHD)

1980 askeri rejiminin yol açtığı ağır travmanın mağdurları ve özellikle ceza evlerinde bulunan tutukluların yaşadığı işkence ve kötü muamele uygulamaları sonucu dayanışma ihtiyacı duyan sol çevreler 1985 yılında başlattıkları arayışı, 1986 yılında kurumsal hale getirerek Türkiyenin ilk üye tabanlı insan hakları örgütü olarak kabul edilen İnsan Hakları Derneğini kurmuşlardır (Çetin, 2008:6). Derneğin genel olarak ilkelerine bakıldığında ise adil yargılanma, bütün ayrımcılıklarla mücadele etmek, savunma hakkı, savaş karşıtlığı, hükümet ve siyasi partiler üstü bir dernekleşme göstermek, düşünce, inanç ve örgütlenme özgürlüğünü sunmak olarak gösterilmektedir (Tanrıverdi, 2011:110).


2.Mazlumder (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği)

1991 yılında Ankarada kurulan örgüt, ayrımsız ve çifte standartsız bir insan hakları savunuculuğunu yapacağını deklare eden “Kim olursa olsun zalime karşı, mazlumdan yana) prensibi ile faaliyetlerine başlamış ve kısa süre içinde ülke çapında şubeler açarak yaygın bir örgütlü mücadeleyi hedeflemiştir.” (Çetin, 2008:10).


3.Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)

İHD yönetimi 1989 yılında aldığı bir karar ile işkence görenlerin tedavisi ve rehabilitasyonu ile uğraşan bir uzmanlık kurumu oluşturmaya karar vermiş ve böylece 30 Aralık 1990 tarihinde İnsan Hakları Vakfı kurulmuştur (Çetin, 2008).
Daha sonraki yıllarda Türkiye İnsan Hakları Vakfı ismini alacak olan örgüt, işkence mağdurları için tıbbi destek vermek, fiziksel ve ruhsal rehabilitasyon çalışması ile işkence vakalarını belgelemek amacıyla Ankara, İzmir, Adana, İstanbul ve Diyarbakırda temsilcilikler açmıştır. Üye tabanlı örgüt olmayan TİHV işkence ile mücadelede önemli bir uzmanlık kurumudur. TİHV, işkence ile mücadelede önemli prensiplerin yer aldığı İstanbul Protokolü’nün hazırlanmasına rehberlik etmiştir. Vakıf ayrıca 1998 yılından bu yana Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferanslarını düzenlemekte ve toplantı sonuçlarını yayınlamaktadır (İnsan Hakları El Kılavuzu, 2000).


4.Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD)

Barış, demokrasi, eşitlik, çoğulculuk ve insan hakları alanında faaliyet göstermek üzere 1993 yılında yasal hüviyet kazanan Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD) sivil toplum ve hukukun üstünlüğü gibi konularda bilinç oluşturmaya çalışmaktadır. Dernek yaygın ve üye tabanlı bir örgütlenme yerine uzmanlık gerektiren alanlarda profesyonelce hareket etmeyi öngörmektedir. HYD kurucu ve üyeleri büyük ölçüde entelektüeller, gazeteciler, akademisyenler ve aktivistlerden oluşur (Çetin, 2008:13).


5.İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD)

İnsan hakları konusunda uzun yıllar çeşitli rollerde sorumluluk üstlenmiş hukukçular, akademisyenler ve aktivistlerin bir araya gelerek temellerini attığı İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) 2003 yılında İzmirde kurulmuş ve insan haklarını her türlü ideolojinin üzerinde evrensel bir değer olarak tanımlamıştır (Çetin, 2008:14).


6.Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Şubesi

Türkiyede 2002 yılında faaliyet göstermeye başlayan uluslararası niteliğe sahip olan ve 140 ülkede faaliyet gösteren insan hakları kuruluşunun faaliyet merkezi İstanbul olarak görülmektedir. İstanbul dışında da toplam 7 şehir merkezinde çalışma grubu oluşturmuşlardır (Çetin, 2008:15).


7.İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD)

2006 yılında kurumsallaşmaya başlayan ve insan hakları konusunda deneyimli kişilerin ön planda olduğu derneğin merkezi Ankaradadır. İHAD’ın amacı insan hakları konusunda insanları bilgilendirmek için daha çok saha araştırması yapmak, eğitim vermek, rapor ve izleme heyetleriyle alan çalışmalarına yoğunluk vermektir (Çetin, 2008:16).


8.İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP)

Önde gelen insan hakları örgütlerinin bir araya gelerek oluşturdukları İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi tarafından kurulmuştur (Çetin, 2008:16).


9.İnsan Hakları Eğitimi Ulusal Komitesi

2006 yılında kurulan bu ulusal komite, Başbakanlık, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Kültür ve Turizm bakanlıkları ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünden birer temsilci, insan hakları alanında faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan altı temsilci ve insan hakları alanında çalışmalarıyla tanınmış beş öğretim üyesinden oluşur. Komitenin temel işlevi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Eğitimi Dünya Programının Türkiyede uygulanabilmesi için eylem planı önerisini hazırlayarak onay için İnsan Hakları Üst Kuruluna sunar. Bu çerçevede yürütülen eğitim çalışmalarını izler, değerlendirmelerini İnsan Hakları Üst Kuruluna bildirir. Ayrıca bu konularda Üst Kurulca verilen diğer görevleri de yerine getirir.

10.Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHK)

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, ayrımcılığın önlenmesi ile bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek amacıyla 20 Nisan 2016 tarihli ve 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile kurulmuştur. İlk olarak Türkiye İnsan Hakları Kurumu adıyla 21 Haziran 2012 tarihli ve 6332 sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu ile kurulan kurum, 9 Aralık 2013 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile ulusal önleme mekanizması olmuştur. Özel bütçeli bir idare olan Kurumun adı, 20 Nisan 2016'da değişmiş ve şimdiki halini almıştır.


11.İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları

İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları, 4643 sayılı Kanun gereğince 2003 yılında çıkarılan İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ile oluşturulmuştur. Türkiye’de her il ve ilçede bir tane insan hakları kurulu kurulmuş durumdadır. Kurullar yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetleri ile ilgili başvuruları alabilmektedir.
İl ve ilçe insan hakları kurulları insan hakları ihlali iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek, araştırmak, inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirmek, ulaşılan sonuçları konusuna göre Cumhuriyet Savcılıklarına ya da ilgili idari makamlara iletmek ve sonucunu takip etmekle görevlidir. Kurullar aynı zamanda insan hakları alanında bilgilendirme, bilinçlendirme, eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek, kadın, çocuk, hasta ve özürlü hakları ile araştırmalar yapılmasını ve çözümler üretilmesini teşvik etmek, insan hakları uygulamalarını yerinde görmek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara ziyaretler gerçekleştirmek her türlü ayrımcılığın önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmakla görevlidirler. Kurullar ayrıca Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun büroları kuruluncaya kadar, bulundukları il ve ilçelerde Kurum’un bürosu olarak görev yapmaktadır (insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr).


12.Ombudsman

Ombudsman, şikayetleri ve bir takım teşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf için de tatmin edici çözümler bulan kişidir. Kelime kökeni açısından İsveççe’de “arabulucu” anlamına gelen ‘ombuds' ve “kişi” anlamına gelen ‘man' kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir. Ombudsman kelimesi İsveççe’de genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır. (Erhürman, 1998).
 Kurumsal olarak Ombudsman terimi, Parlamento tarafından halkın şikayetlerini dinleyip, çözümlere ulaştırmak üzere seçilmiş kimse veya kimseleri simgelemektedir. Ombudsman'ın Türkçe karşılığı için kamu denetçisi, arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi tanımlamalar teklif edilmiştir. Sonuç olarak, Ombudsman kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak, bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız bir kamu otoritesidir.

 
KAYNAKÇA


Buergental, T.(1995). İnternational Human Rights: In a Nutshell, Second Edition, St. Paul, Minn, West Publishing Co.,ss.21-102.

Çetin, S. (2008).Türkiye İnsan Hakları Hareketi, İnsan Hakları Örgütlerine Genel Bir Bakış, İnsan Hakları Gündemi Derneği.

Erhürman, T.(1998). ‘Ombudsman’ Amme İdaresi Dergisi, Cilt:31, Sayı:3, ss.87-102.

Forsythe, D.P. (2006). Human Rights in International Relations, New York, Cambridge University Press.

Karaman Kepenekçi, Y.(2014). Eğitimciler için İnsan Hakları ve Vatandaşlık, Ankara: Siyasal Kitapevi.

Kaya, N.Ö.(2008). Bir insan hakları örgütü olarak Avrupa Birliği. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.

Oder, B.E. (2004). Avrupa Birliğinde anayasa ve anayasacılık. İstanbul: Anahtar Kitaplar Yayınevi.

Sönmezoğlu, F. (2005). Uluslararası ilişkilere giriş. İstanbul: Der Yayınları.

Tanrıverdi, G. (2011). İnsan hakları alanında çalışan hükümet dışı kuruluşların dış politikaya etkisi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.

Uluslararası Temel İnsan Hakları Belgeleri (2001). TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Yayınları, Yayın no:18, 320. İNSAN HAKLARIYLA İLGİLİ ULUSLARARASI ÖRGÜTLER      

Yaşar ERCAN- Türkçe Öğretmeni